Kalem Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, özellikle Hz. Muhammed'in peygamberliğinin ispatı ve müminler ile kafirler arasındaki ilişkileri konu eder. Sure, ismini birinci ayetinde geçen "el-Kalem" kelimesinden almıştır ve "Nun" suresi olarak da anılır.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v), Kalem Suresi'nin faziletine dair şöyle buyurmuştur: "Her kim Kalem suresini okursa, Allahu Teâlâ onların ahlaklarını güzel yaptığı kişilerin sevabını verir." Bu sure, müminler arasında büyük bir öneme sahiptir ve çeşitli durumlarda okunması tavsiye edilmiştir.

Kalem Suresi'nin 51 ve 52. ayetleri, nazara karşı okunması tavsiye edilen ayetlerdendir. Bu ayetlerin Arapça ve Türkçe mealleri şu şekildedir:

"Ve in yekadullezîne keferû le yuzlikûnake bi ebsârihim lemma semi'uz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn."

"İnkar edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni gözleriyle neredeyse devireceklerdi ve 'O, gerçekten delidir' diyorlardı."

"Ve mâ huve illâ zikrun lil'âlemîn."

"O (Kur'an), alemler için bir öğütten başka bir şey değildir."

Kalem Suresi'nin nazara karşı okunması, alimler tarafından tavsiye edilmiştir. Bunun yanı sıra, vücutta oluşan yaralara ve çıbanlara karşı yedi defa okunması önerilir. Ayrıca, Kalem Suresi'nin 16 ila 19. ayetleri bir defa okunması yeterli olup, 20. ayeti ise yedi defa tekrar edilmelidir.

Kalem Suresi, müminler için büyük bir fazilet taşır ve çeşitli durumlarda okunması önerilir. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) bu sure hakkında söyledikleri, surenin önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir.